Posalı yiyecekler kolon kanserinden koruyor

Kolon kanserinin erken teşhisle tedavisinin mümkün olduğunu belirten Medical Park Tokat Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mustafa Kemal Dursun, “40’lı yaşlardan sonra kolon kanseri sıklığı artmaktadır. Bayan ve erkekte görülme oranları birbirine yakındır. Kolon kanserinin oluşmasında genetik ve çevresel faktörler tesirlidir. Hastalıktan korunmak için posalı yiyeceklerle beslenme tavsiye edilir. Tütsülenmiş besinler ve rafine yiyeceklerden katiyetle uzak kalınmalıdır” dedi.

Medical Park Tokat Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mustafa Kemal Dursun, kolon kanseri hakkında açıklamalarda bulundu.

GENETİK VE ÇEVRESEL FAKTÖRLERE DİKKAT EDİLMELİ

Kolon kanserinin erken teşhisle tedavisinin mümkün olduğunu söyleyen Op. Dr. Dursun, “40’lı yaşlardan sonra sıklığı artmaktadır. Bayan ve erkekte görülme oranları birbirine yakındır. Kolon kanserinin oluşmasında genetik ve çevresel faktörler tesirlidir. Posalı yiyeceklerle beslenme tavsiye edilir. Tütsülenmiş besinler ve rafine yiyeceklerden mutlaka uzak kalınmalıdır” diye konuştu.

KARIN AĞRISI GÖRÜLEBİLİR

Kolon kanserinde görülebilecek belirtilerden bahseden Op. Dr. Dursun, şu bilgileri paylaştı:

“Kolon kanserinin belirtileri karın ağrısı, karın şişkinliği, kilo kaybı, halsizlik, dışkılama alışkanlığında ve gaita çapında değişiklik olabilir. Gaitada (dışkı) kan görülmesi kıymetli bir bulgudur. Bunlardan daha kıymetlisi, toplumsal hassaslığın artırılması ve tarama çalışmaları yapılmasıdır. Ülkemizde aile tabipleri tarafından rutin olarak gaitada kapalı kan testi yapılmaktadır. Fakat bu testler rutinleşince kuralına nazaran yapılmaktan sapmalar oluyor. Gaitada bâtın kan araştırmak için 3 gün beyaz diyet dediğimiz demir içermeyen diyet verilir. Ardından 2 gün üst üste gaita örneği alınır. Ayrıyeten maksat kitleler belirleyip tarama hedefli kolonoskopi imkânlar dâhilinde yapılabilir. Japonya’da bu tıp toplum taramaları yapılmaktadır.”

KOLONOSKOPİ İLE TEŞHİS EDİLİR

Özellikle yakın akrabalarında kolon kanseri olan bireylerin ailevi kolon kanseri istikametinden araştırılması gerektiğini vurgulayan Op. Dr. Dursun, “Anal bölgede hemoroid, fissür üzere rahatsızlığı olanlara kesinlikle kolonoskopi yapılmalıdır. Hiçbir yakınması olmasa bile insanlara yapılacak kolonoskopiyle erken evrede kolon kanseri yakalanabileceği üzere, şimdi kanser olmadan mevcut polipler tespit edilir. Bu poliplerin bir kısmı ilerde kansere dönüşmektedir. Hasebiyle, kolonoskopi kolon kanserini teşhis etmede ve erken teşhiste altın standarttır” biçiminde konuştu.

AÇIK CERRAHİ DE TEDAVİLER ARASINDA

Artık günümüzde erken teşhis edilmiş kolon kanserlerinin kolonoskopiyle de çıkarılabildiğini kaydeden Op. Dr. Dursun, “Bu mevzuda ülkemizde yetişmiş bedelli gastroenterologlar vardır. Kolonoskopi ile çıkarılamayanlar için açık cerrahi, laparoskopi ve robotik cerrahi uygulanmaktadır. Bu teknikler hastaya nazaran, tümörün durumuna nazaran belirlenebilir. İlla şu sistem diye bir şey yoktur. Değerli olan bağırsağın embriyolojik gelişim planı gözetilerek lenf bezleriyle birlikte geride tümör dokusu bırakmayacak halde ameliyat edilmesidir” sözlerini kullandı.

KEMOTERAPİ VE RADYOTERAPİ UYGULANIR

Başarılı bir cerrahi uygulandıktan sonra tümörün patolojik evresine nazaran kemoterapi ve radyoterapi uygulanabileceğinin altını çizen Op. Dr. Dursun, “Bu formda kolon kanserinden büsbütün kurtulmak mümkündür. İleri evre kanserler için ise ameliyat öncesi neoadjuan tedavi dediğimiz kemoterapi ve radyoterapi uygulaması ameliyat sonrası için daha olumlu sonuçlar oluşturur. Karın içine yayılmış kanserler için bile artık tedavi mümkün hale geldi. Sitoredüktif cerrahiyle tümörlü dokular kazınıp devamında karın içine sıcak kemoterapi formunda hipek tedavisi yapılarak hayat kalitesi artırılabiliyor” diyerek kelamlarını noktaladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı